Kitap: Gülünün Solduğu Akşam
Yazar: Erdal Öz
Yayınevi: Can Yayınları
Hepimizin sonunu bildiği bir kitap. Ama bir o kadar da istekle okudum 'Gülünün Solduğu Akşam'ı. 3 genç... Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan. 20li yaşlarında hükümetin egosu yüzünden hiç uyanmayacakları bir uykuya yattılar. Görüşlerini savunmak ya da savunmamak ayrı bir konu. Ancak 3 gencin asılması bambaşka bir konu. İnfazlardan yıllar sonra Süleyman Demirel'e su an böyle bir durum olsa ne karar vereceği sorulduğunda o zamana göre yapılması gerekenin bu olduğunu söylemişti.
Erdal Öz hapishaneye girdiğinde Deniz ve arkadaşları ile tanışma fırsatı bulmuş bir yazar. Hikayelerini onların ağzından dinleyip anlatı şeklinde yazmış bu kitabı. Can Dündar'ın yazdığı 'Abim Deniz' gibi çok etkilenerek okudum ve son sayfalarda gözlerimin dolmasına engel olamadım.
Tarihi sadece ders kitaplarından değil de bu şekilde ilk elden deneyimler, tanıdıkların ve olayları yaşayanların hatıraları olarakta okumayı pek seviyorum. Farklı bir bakış açısı kazandırdığını düşünüyorum. Bu kitabı ele alalım... Deniz ve arkadaşlarının hikayelerini hepimiz az çok biliyoruz. Fikirleri ve yaptıkları yüzünden idama mahkum edildikleri ve 6 Mayıs 1972 gecesi iki arkadaşıyla birlikte asıldıklarını biliyoruz. Peki ya hapishane yılları? Kaçımız o gençlerin hapishanede neler yaşadıklarını, ailelerinin neler yaşadıklarını biliyoruz? İmamın cenaze namazlarını kıldırmayı reddettiğini buna karşılık bu üç insanın cenaze namazını Yusuf Arslanın babasının kıldırdığını, cenazelerinin bile yan yana gömülmesini devletin reddettiğini, son mektuplarından bazılarının akrabalarına teslim edilmediği gerçeklerini ancak bu olayın içinde olan insanların ağzından öğrenebiliyoruz.
Benzer şekilde idam edilen Erdal Eren de bunlara bir örnek. Bir polisi öldürmekten yargılandığını 17 yaşında olduğundan reşit kabul edilmeyip idam edilemeyeceğinden bir gecede yaşı büyütülüp ertesi günü asıldığını biliyoruz. İdamdan yıllar sonra çıkan raporlarda Erdal Eren'in eylemde bulunduğu nokta itibariyle o polisi öldürmüş olamayacağı açıklandı. Peki bu gencin yaşadıkları? Ailesine yaşatılanlar? Bunlar hala bilinmiyor. Erdal Eren hakkında da bu tarzda bir kitap yazılmasını çok isterdim. Sırf devletin bize anlattıklarını değilde farklı açıdan olayları öğrenebilmeyi isterdim.
Yanlış anlaşılmasın kimsenin siyasi görüşünü desteklediğimden ya da karşı çıktığımdan düşünmüyorum bunları. Herkesin görüşü kendisine. Ben suçu ne olursa olsun bu tip idam cezalarına karşı düşünüyorum bunları.
Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan'ın hikayesini bir de hapishanedeki hikayelerini merak ediyorsanız kaçırmayın bu kitabı derim. 'Abim Deniz'i ayrıca tavsiye ediyorum. O da ailelerin ağzından ve iki tarafında yazdığı mektupları içererek anlatmış 3 fidanın hayatını.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder